Ev bize dış dünyanın taleplerine karşı bir mola, dinginlik ve rahatlık sağlar. Ayakkabılarımızı çıkarmak, çay demlemek, kanepeye oturmak ve sessizlik. Ev diğer tüm alanların dengelendiği ve deneyimlendiği, sabit ve etkili bir kavram. Her akşam oturduğumuz sandalyeden sevdiğimiz kupaya kadar düzenli bir şekilde oluşturulmuş bir duygusal alan olarak ‘ev’, her şeyin kendi yerini bulduğu ve ilişkilerin bir dizi ortak değer, ritüel ve performans etrafında örüldüğü -her zaman kaçabileceğimiz bize ait bir mekân aynı zamanda.
Istanbul Soundscape Project’in ilk etkinliği ‘Tarlabaşı’nda Bir Ev’, Tarlabaşı mahallesine giderek bize bölgenin akustik atmosferi hakkında bilgi verirken, kentsel dönüşüm sürecinin hali hazırda devam ettiği bu alanda ‘ev’ kavramının değişimini inceliyor. 7/24 hummalı bir şekilde tadilat yaparak bölgeyi her saniye değiştiren, hatırı sayılır bir sayıda mahalle sakininin ‘ev’lerini taşımasına neden olan ‘gürültülü komşu’ karşısında -birbirlerine çamaşır ipleriyle sıkıca bağlanmış yapılarda iç içe yaşayan- Tarlabaşı halkının değişen ‘ev’ deneyimine kulak misafiri olmayı hedefleyen çalışma 11 Nisan Çarşamba gecesi 22:00’da Peyote canlı sahnede sergileniyor.
Giriş ücretsiz.